Giriş: Perde Açılırken
Filmler sadece eğlence değildir. Onlar birer senaryo değil, birer senaryonun taşıyıcısıdır. Bilinçaltımıza sızmak için yazılmış görsel ayetlerdir adeta. Ve ne yazık ki bu “ayetlerin” çoğu, İslam’a karşı savaş açmıştır.
Müslüman = Terörist Klişesi
Hollywood’un sabitlenmiş bir alışkanlığı var: Bir karakter bağırarak Arapça konuşuyorsa, bil ki sahne birazdan patlayacak. “True Lies” filminde Araplar nükleer bomba peşindedir. “Homeland” dizisinde her tehdit Müslüman kökenlidir. “American Sniper” filminde düşman hedef Müslümandır, kutsal mekânlar bile vurulur. Bu tür sahnelerle milyonların zihnine “Müslüman = şiddet” mesajı, her gün, her gece işlenir.Sembollerin Kirletilmesi
Filmler sadece eğlence değildir. Onlar birer senaryo değil, birer senaryonun taşıyıcısıdır. Bilinçaltımıza sızmak için yazılmış görsel ayetlerdir adeta. Ve ne yazık ki bu “ayetlerin” çoğu, İslam’a karşı savaş açmıştır.Karşı Kutup: Hristiyanlık Kahramanlaştırması
Bir filmde kilise yıkılsa bile, o kiliseden kutsallık eksilmez. Ama cami gösterildiğinde arka planda her zaman bir “tehlike” gölgesi vardır. “Constantine”, “The Book of Eli”, “Da Vinci Code” gibi filmlerde Hristiyan figürler güçlü, zeki ve kurtarıcıdır. “İyi Tanrı – Kötü Müslüman” şablonu sinsice işlenir.Bilinçaltı Programlama
Bir çocuk 10 yaşına gelene kadar yüzlerce kez film izler. Her seferinde bir Müslüman bağırıyor, bomba patlıyor, dünya tehlikeye giriyor. Zihin bunu sorgulamaz, kabul eder. Bu, bir fikir değil bir programlamadır.Gerçek mi, Senaryo mu?
Bazı filmler olayları önceden “anlatır”, sonra o olaylar yaşanır. The Siege (1998): Arap teröristler New York'u bombalar. 3 yıl sonra: 11 Eylül saldırısı. Yani: Önce filmini çektiler, sonra dünyaya yaşattılar. Hollywood bir perde değil, bazen senaryonun ta kendisidir.Perde Kapanırken
İslam, bu çağın en büyük medya savaşına karşı duruyor. Kutsallar, değerler, gelenekler; Hollywood’un perdesinde ya karalanıyor ya da siliniyor. Ama bir hakikat var: “Yalanın filmi olur, ama hakikatin vakti gelir.” Filmlere sadece eğlencelik birer hikâye gibi değil, zihinlere atılan tohumlar gibi bakmak gerek.“Onlar, Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Oysa Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz; kâfirler hoşlanmasa da.”
(Tevbe Suresi, 32)
“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, kişi sabah mümin olarak kalkar, akşam kâfir olarak girer; dinini dünyalığı için satar.”
(Tirmizi, Fiten, 30)
Sadece Hollywood filmlerimi? tabiki hayır,yerli filmler en az Hollywood kadar islama saldırıyorlar
yerli film ve dizilerdeki Gizli Mesajlar
Gözlerimizi kocaman bir perdeye çeviriyoruz. Kimi zaman aşk, kimi zaman macera, kimi zaman da bilim kurgu... Oysa çoğu zaman görmediğimiz şey, perde arkasındaki el. Bu yazıda sinema perdesinin arkasındaki görünmeyen ama etkili güçleri ele alacağız.
Filmler Gerçekten Sadece Eğlence mi?
Hollywood’un sadece film üretmediğini artık hepimiz biliyoruz. Peki ya yerli yapımlar? Dikkatle izleyince çoğu filmin “bir şey öğretmek” için değil, “bir şey aşılamak” için çekildiğini fark edebiliriz.
🎯 Hedef: İnanç, Aile, Ahlak
- İnanç: Dindar karakterler genellikle geri kafalı, saf ya da komik olarak betimlenir.
- Aile: Geleneksel aile yapısı yerilir, aldatmalar normalleştirilir.
- Ahlak: Haram-helal kavramı silinir, ahlaki yozlaşma mizahla örtülür.
🎬 Örneklerle Yerli Sinema İncelemesi
🎬 Çocuklar Duymasın – Modern Ailede Dinsizlik Normalleştirilir
- Hiçbir karakterin namaz kıldığı, dua ettiği, dini hassasiyet taşıdığı görülmez.
- “Dindarlık” konusuna hiç girilmez, çünkü dini konuşmak tabu gibi gösterilir.
- Modern, seküler, maddiyatçı bir yaşam biçimi tek geçerli model olarak sunulur.
🎬 Avrupa Yakası – Dindar Figür: Ya Komik, Ya Saplantılı
- Namaz kılan ya da dini referanslarla konuşan karakterler ya geri kafalı ya da komiktir.
- Dindar olmak, dizide yaşamla uyumsuz ve çağ dışı bir özellik gibi gösterilir.
- “Modernlik ve inanç bir arada olamaz” algısı zihinlere kazınır.
🎬 1 Kadın 1 Erkek – Ahlak Yıkımının Mizaha Sarılmış Hali
- Evli olmayan çiftin cinselliği meşru gösterilir ve normalleştirilir.
- İlişkilerde utanma, mahremiyet ve edep gibi kavramlar alaya alınır.
- “Helal ve haram” ayrımı yapılmaz; hatta bu kavramlar hiç geçmez bile.
🎬 Leyla ile Mecnun – Sufizm Maskesiyle Vurulan Hakikat
- Ruhani semboller (derviş, türbe, hakikat arayışı) absürt mizah unsuru haline getirilir.
- Dini semboller; gerçek anlamlarıyla değil, garip, anlamsız metaforlarla verilir.
- İnanç sembolleri eğlenceye malzeme yapılır: hakikati mizahla gömmenin yeni formu.
🎬 Recep İvedik – Halkın İnancına Küfürle Cevap
- Ağzı bozuk, seviyesiz ve ahlaki olarak çökük bir karakter, halk kahramanı gibi sunulur.
- İslami söylem, dua ya da dini figür geçince ya küfürle ya da komiklikle bastırılır.
- “Halk bu, zaten böyle!” diyerek halkın inancıyla alay edilir.
🎬 Yahşi Batı – Batı'yı Yüceltirken Doğu'ya Sırt Dönmek
- Osmanlı'dan gelen iki karakter Batı’ya hayran, kendi kültürlerinden bihaberdir.
- Film boyunca Batı’nın “gelişmişliği” mizahi bir şekilde kutsanır.
- Doğu’nun tüm manevi değerleri alay konusu edilir.
🎬 Kurtlar Vadisi – İnanç Maskesiyle Güç Tapınması
- İslami kavramlar kullanılır ama sadece mafya savaşlarını meşrulaştırmak için.
- Kur’an’dan ayetler güç gösterisinin bir parçası gibi sunulur.
- İnanç, hak ve adalet için değil; intikam ve güç için kullanılır.
🎬 Bergen – Ahlaki Duyarsızlığın Pop Kültüre Pazarlanması
- Şiddet, acı, dram ve müzik iç içe sunularak duygusal bağ kurdurulur.
- Gerçek hayattaki derin ahlaki sorunlar magazinleştirilir.
- Aile, şiddet ve kadın onuru gibi kavramlar yüzeysel bir acıtasyonla geçiştirilir.
🇹🇷 Yerli Filmler: İçeriden Gelen Sessiz Yıkım
Dış yapımlar üzerinden dini hedef alan senaryoları fark etmek kolaydır. Ancak asıl tehlike, yerli yapımların sinsice ve alaycı bir üslupla inançlarımızı aşağılamasıdır. Bunlar, dost kılığında gelen kültürel sabotaj girişimleridir.
🎬 Selena – Çocuklara Sihirle Aşılanan İnançsızlık
Sözde eğlenceli ve masum bir çocuk dizisi... Ama içerdiği tema son derece tehlikeli:
- İyilik, Allah’tan değil; "Selena" adlı sihirli bir kadından geliyor.
- Dua yerine sihir kullanılıyor, kadere değil “büyüye” inanılıyor.
-
En dikkat çeken sahnelerden biri:
Bir kadın karakter, saf, safça gösterilen erkek karaktere dokunmak istiyor. Erkek şöyle diyor: "Bacım, dokunma... Abdestliyim."
Yani mesaj açık: Abdestli olmak = geri zekâlı olmaktır.
🎬 Hababam Sınıfı – Şaban Üzerinden Dine Alay
Türk sinemasının klasiklerinden biri olarak sunulan bu yapım, öğrenciliği tembel, ahlaki olmayan ama "sevimli" bir yaramazlık olarak gösterir.
- Sınıfta disiplinsizlik eğlenceli ve kabul edilebilir hale getirilir.
- Okul sistemi yerle bir edilir ama alternatif bir ahlaki duruş sunulmaz.
-
En çarpıcı sahnede:
Kaçmak için horoz kesmeleri gerekir ve “abdestli biri” lazımdır. Tek abdestli kişi: Geri zekâlı, alay edilen, saf karakter ‘Şaban’dır.
Bu da dini vecibeleri yerine getiren insanları aşağılayan bir algı operasyonudur.
Görünen o ki, dini inançlara saldırı sadece yabancı yapımlarla sınırlı değil. Kendi toplumumuzda üretilen içerikler bile, bilinçaltına sinsice işlenmiş mesajlarla inancı küçük düşürüyor.
Sonuç olarak görüyoruz ki, bu diziler/demirbaş filmler; eğlenceyi bahane ederek, imanı yontmakta, hafife almakta ve yok etmekte yarışıyor. Kimi zaman sessiz, kimi zaman kahkahalarla... Ama hep sinsice!
"Onlar, Allah'ın ayetlerini alaya alıyorlar. İşte onlar için alçaltıcı bir azap vardır."
— Casiye Suresi, 9. Ayet
Teşekkürler
EmoticonEmoticon