Bugün bir kuşatmanın içindeyiz. Ama bu kuşatma öyle sesli, patırtılı değil. Sessiz ve dostça görünüyor. Neyin kuşatması bu? Kimsenin fark etmediği ama hepimizi saran; değerlerimizin, inancımızın, aklımızın, toprağımızın kuşatması...
📺 Ekranlarla Kuşatıldık
Televizyonlar, diziler, sosyal medya... Özenmemiz için üretildiler. Aile yapımızı küçümseyen karakterler, kutsalımıza dil uzatan senaryolar… “İlerlemenin yolu budur” diyerek, bizi kendimizden utandırdılar.
💧 Sularımız Bile Satıldı
Sadece fikirlerimiz değil, kaynaklarımız da satıldı. Su kaynaklarımız çok uluslu şirketlere devredildi. Kendi suyumuza para verir hale geldik. Topraklarımız yabancıya satılırken, "serbest piyasa" dediler. Oysa bu, kıyafeti değiştirilmiş işgaldi.
🪙 Parayla Esir Edildik
Borçlandırıldık. Tüketmek için çalışmaya, çalışmak için borçlanmaya mecbur edildik. Kölelik eskiden zincirleydi, şimdi kredi kartı ve faizle... Özgürlük adı altında tutsaklaştırıldık.
🧠 Düşüncemiz Satın Alındı
Okullar bilgi değil, bağlılık öğretti. Gazeteler gerçeği değil, korkuyu yazdı. Din bile bazı ellerde oyuncak oldu. Hakkı konuşanlar susturuldu, dalkavuklar ödüllendirildi.
⚠️ Bu Kuşatma Nereden Geliyor?
Bu kuşatma dışarıdan değil sadece. İçimizdeki cehaletle işbirliği yapan “aydınlardan” geliyor. Üstü takım elbiseli, dili süslü, niyeti zehirli olanlardan…
“Düşmanını tanıyamayan, dostunu da kaybeder.”
✊ Direnmenin Zamanı
Kuşatmayı yaracak olan şey silah değil;
uyanmak, anlamak ve harekete geçmektir.
- Değerlerini koru.
- Dilini sahiplen.
- Aileni savun.
- Suyuna, toprağına, kültürüne sahip çık.
Çünkü bir gün, “Her şeyimizi sattık ama özgürüz” diyenlerin,
hiçbir şeyi kalmayacak.
Teşekkürler
EmoticonEmoticon